Director
Yeni insanlar keşfedin, yeni bağlantılar kurun ve yeni arkadaşlar edinin
-
- ESKİDEN...
Televizyon karıncalı, insan netti
Dertlinin derdi, dertsize dertti
Evcilik oyunu,oyundan ibaretti
Eskiden hayat daha güzeldi.....
Herkesin evi, herkesin eviydi
Veresiye defteri yoksulun cebiydi
Her semtte yalnız bir kişi deliydi
Eskiden hayat daha güzeldi...
Büyüklere saygı çok büyüktü
Şimdi büyükler boynunu büktü
Elmalar elma,erikler erikti
Eskiden hayat daha güzeldi...
Köyler, şehirlerden farklıydı
Gelinler utangaç, duvaklıydı
Damlar üzümlü,sokak kavaklıydı
Eskiden hayat daha güzeldi...
Her kapıda ikram edilen su vardı
Kavunun, karpuzun kokusu vardı
Çocuklarda bile Allah korkusu vardı
Eskiden hayat daha güzeldi....
Doyardık, ekmeğe sürülen salçayla
Kumaşcı teyzeler gezerdi bohçayla
Yastık altını değişmemiştik bankayla
Eskiden hayat daha güzeldi...
Eksik olmaz dı yatılı misafir
Hasta etmezdi ne çamur, ne kir
Zenginden daha çok gülerdi fakir
Eskiden hayat daha güzeldi....
Nineler göz nuru kazaklar örerdi
Abiler eskitir, kardeşler giyerdi
Mahalle dünya kadar bir yerdi
Eskiden hayat daha güzeldi..
Diziler bile mahalleyi anlatırdı
Dönmeyen asker mahalleyi ağlatırdı
Jeton sarı sarı,mektup satır satırdı
Eskiden hayat daha güzeldi....
Kavgalar nadir,küslükler günlüktü
Ev sobalı, merdiven altı kömürlüktü
Pantolon yamalı,nikahlar ömürlüktü
Eskiden hayat daha güzeldi...
Şiir:Halis Ünlü ..ESKİDEN... Televizyon karıncalı, insan netti Dertlinin derdi, dertsize dertti Evcilik oyunu,oyundan ibaretti Eskiden hayat daha güzeldi..... Herkesin evi, herkesin eviydi Veresiye defteri yoksulun cebiydi Her semtte yalnız bir kişi deliydi Eskiden hayat daha güzeldi... Büyüklere saygı çok büyüktü Şimdi büyükler boynunu büktü Elmalar elma,erikler erikti Eskiden hayat daha güzeldi... Köyler, şehirlerden farklıydı Gelinler utangaç, duvaklıydı Damlar üzümlü,sokak kavaklıydı Eskiden hayat daha güzeldi... Her kapıda ikram edilen su vardı Kavunun, karpuzun kokusu vardı Çocuklarda bile Allah korkusu vardı Eskiden hayat daha güzeldi.... Doyardık, ekmeğe sürülen salçayla Kumaşcı teyzeler gezerdi bohçayla Yastık altını değişmemiştik bankayla Eskiden hayat daha güzeldi... Eksik olmaz dı yatılı misafir Hasta etmezdi ne çamur, ne kir Zenginden daha çok gülerdi fakir Eskiden hayat daha güzeldi.... Nineler göz nuru kazaklar örerdi Abiler eskitir, kardeşler giyerdi Mahalle dünya kadar bir yerdi Eskiden hayat daha güzeldi.. Diziler bile mahalleyi anlatırdı Dönmeyen asker mahalleyi ağlatırdı Jeton sarı sarı,mektup satır satırdı Eskiden hayat daha güzeldi.... Kavgalar nadir,küslükler günlüktü Ev sobalı, merdiven altı kömürlüktü Pantolon yamalı,nikahlar ömürlüktü Eskiden hayat daha güzeldi... Şiir:Halis Ünlü .. - #atatürk #mustafakemalatatürk #gazimustafakemal #mustafakemal
- #Voltaire - Türkler, Müslümanlar, Ötekiler #seslikitap#Voltaire - Türkler, Müslümanlar, Ötekiler #seslikitap
- Bayrampaşa Deresi/Lykos deresi- SULUKULE.
Muhtemelen 1800 lü yılların sonu.
Derenin sur içine girdiği tek nokta ve fotoğrafın bu konuda tek fotoğraf olduğu belirtilmektedir. 1950 li yıllardaki imar hareketiyle günümüzde Edirnekapı'daki İBB Spor Kompleksinin oradan girerek Vatan Caddesi boyunca devam edip, Yenikapı'dan denize dökülen tarihi Lykos deresi; kapalı sistemler içine alınarak bugün üzerinden araç ve yaya trafiğinin olduğu konuma gelmiştir, İstanbul genelinde üzeri kapalı kanalize 27 adet kapalı dereden bir tanesidir. Vaktiyle sur dibinde bulunan bir kule içinden geçerek şehre giren, dere vasıtasıyla şehre emin bir şekilde su sağlanmış ve bu bölgeye de "Sulukule" denilmiştir, günümüzdeki Sulukule ismi buradan gelmektedir.
Kaynak: Bizans constantin..com
#Nostalji #İstanbul #TürkiyeBayrampaşa Deresi/Lykos deresi- SULUKULE. 📅 Muhtemelen 1800 lü yılların sonu. Derenin sur içine girdiği tek nokta ve fotoğrafın bu konuda tek fotoğraf olduğu belirtilmektedir. 1950 li yıllardaki imar hareketiyle günümüzde Edirnekapı'daki İBB Spor Kompleksinin oradan girerek Vatan Caddesi boyunca devam edip, Yenikapı'dan denize dökülen tarihi Lykos deresi; kapalı sistemler içine alınarak bugün üzerinden araç ve yaya trafiğinin olduğu konuma gelmiştir, İstanbul genelinde üzeri kapalı kanalize 27 adet kapalı dereden bir tanesidir. Vaktiyle sur dibinde bulunan bir kule içinden geçerek şehre giren, dere vasıtasıyla şehre emin bir şekilde su sağlanmış ve bu bölgeye de "Sulukule" denilmiştir, günümüzdeki Sulukule ismi buradan gelmektedir. Kaynak: Bizans constantin..com #Nostalji #İstanbul #Türkiye - -Alo, Gordon Pizza mı?
-Hayır efendim Google Pizza!
-Yanlış numara galiba, kusura bakmayın.
-Hayır efendim numara doğru, Google olarak Gordon Pizza’yı satın aldık. Artık Google Pizza.
-Öyle mi? O zaman bir sipariş vermek istiyorum?
-Tabii efendim. Her zamankinden mi?
-İyi de, ne sipariş vereceğimi nereden biliyorsunuz?
-Biliyorum efendim. Son 5 keredir mantarlı, sosisli, sucuklu, kalın hamur istemişsiniz.
-Hım. Tamam o zaman, yine öyle olsun!
-Öyle olmasın efendim. Size onun yerine kuru domatesli, biberli sebzeli pizza göndersem?
-Neden?
-Bakıyorum da kolestrolünüz 300’ün üzerinde, üreniz de yüksek.
-Bunu nereden biliyorsunuz?
-Son check-up’ınız 15 gün önce imiş efendim, ona baktım.
-Tamam, anladık. Ama ben yine kendi siparişimi istiyorum. İlaçlarımı alıyorum zaten.
-Özür dilerim efendim, ilaçlarınızı da pek almıyorsunuz. 30 tabletlik kolestrol ilacınızı alalı 90 günü geçmiş.
-Sonra tekrar aldım, ay hem size ne?
-Sonra tekrar almamışsınız efendim, kredi kartı harcamalarınıza baktım.
-Yahu nakit aldım. Onun kaydı yoktur.
-Nakit de almış olamazsınız 45 gündür bankadan nakit çekmemişsiniz.
-A a! Belki başka bir nakit kaynağım var canım, nereden bileceksiniz?
-Olamaz efendim. O zaman vergi kaçırıyorsunuz demektir. Gelir vergisi beyanınızda başka bir nakit gelir görünmüyor.
-Yok artık. Yuh be!
-Sinirlenmeyin. Sadece size yardım etmek istiyorum efendim, asla kötü bir niyet yok.
-Biliyor musun? Artık gına geldi. Çekip gidicem dünyanın ücra bir köşesine, ne internet, ne Google, ne teknoloji kafamı dinleyeceğim. Yeter artık. Yeter be!
-Biraz zor efendim.
-A a! O niye o?
-Pasaportunuzun süresi dolmuş efendim.-Alo, Gordon Pizza mı? -Hayır efendim Google Pizza! -Yanlış numara galiba, kusura bakmayın. -Hayır efendim numara doğru, Google olarak Gordon Pizza’yı satın aldık. Artık Google Pizza. -Öyle mi? O zaman bir sipariş vermek istiyorum? -Tabii efendim. Her zamankinden mi? -İyi de, ne sipariş vereceğimi nereden biliyorsunuz? -Biliyorum efendim. Son 5 keredir mantarlı, sosisli, sucuklu, kalın hamur istemişsiniz. -Hım. Tamam o zaman, yine öyle olsun! -Öyle olmasın efendim. Size onun yerine kuru domatesli, biberli sebzeli pizza göndersem? -Neden? -Bakıyorum da kolestrolünüz 300’ün üzerinde, üreniz de yüksek. -Bunu nereden biliyorsunuz? -Son check-up’ınız 15 gün önce imiş efendim, ona baktım. -Tamam, anladık. Ama ben yine kendi siparişimi istiyorum. İlaçlarımı alıyorum zaten. -Özür dilerim efendim, ilaçlarınızı da pek almıyorsunuz. 30 tabletlik kolestrol ilacınızı alalı 90 günü geçmiş. -Sonra tekrar aldım, ay hem size ne? -Sonra tekrar almamışsınız efendim, kredi kartı harcamalarınıza baktım. -Yahu nakit aldım. Onun kaydı yoktur. -Nakit de almış olamazsınız 45 gündür bankadan nakit çekmemişsiniz. -A a! Belki başka bir nakit kaynağım var canım, nereden bileceksiniz? -Olamaz efendim. O zaman vergi kaçırıyorsunuz demektir. Gelir vergisi beyanınızda başka bir nakit gelir görünmüyor. -Yok artık. Yuh be! -Sinirlenmeyin. Sadece size yardım etmek istiyorum efendim, asla kötü bir niyet yok. -Biliyor musun? Artık gına geldi. Çekip gidicem dünyanın ücra bir köşesine, ne internet, ne Google, ne teknoloji kafamı dinleyeceğim. Yeter artık. Yeter be! -Biraz zor efendim. -A a! O niye o? -Pasaportunuzun süresi dolmuş efendim.